Natali Damar hayatını havacılığın geleceğine adamış bir kadın havacı. Damar’ın amacı; dinamizmi, teknolojiyi, insanı ve seyahati bir araya getirerek ilham verici deneyimler tasarlamak.
Singapur Hava Yolları’yla havacılık sektöründe göreve başlayan Natali Damar, yaklaşık 13 senedir sektörde ancak bu 13 senelik sürece sığdırdığı başarılar inanılmaz. Bu kadar kısa sürede bu kadar önemli bir konuma gelen Natali Damar’la röportaj yapma isteğimizin nedeni ise yeni nesillere örnek teşkil edecek bir kadın rol model olması.
İşte o röportaj:
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Natali Damar. İstanbul doğumluyum. Doğduğum şehrin dinamizmi ve ailemin doğuya ait kökenleri, bende hem modern dünyanın hızına uyum sağlayan hem de kültürel değerlere bağlı bir bakış açısı oluşturdu. Yaklaşık 13 yıldır Singapore Airlines’ta görev yapmaktayım. Bugün ise Avrupa Bölgesi Dijital Pazarlama Departmanı’nda Executive olarak, markanın dijital dünyada yolcularla daha güçlü bağlar kurmasına ve bu etkileşimi satışa dönüştürmeye odaklanıyorum. İşimde beni en çok heyecanlandıran şey, dinamizmi, teknolojiyi, insanı ve seyahati bir araya getirerek ilham verici deneyimler tasarlamaktır.
Nerede, Ne zaman doğdunuz ve aile yaşantınızı anlatır mısınız?
1990 yılında İstanbul’da doğdum. İstanbul’un kozmopolit yapısı bana küçük yaşta farklı kültürleri tanıma fırsatı sundu. Ailem ise doğulu köklerden geliyor ve soyumuzun izini 1800’lere kadar devlet arşivlerinde görebiliyorum. Bu köklülük, uzun süredir bu topraklarda var olan bir ailenin parçası olmanın gururunu hissettiriyor. Çocukluğumda hem şehirli hem de kültürümüzün geleneklerini aynı anda yaşadım. Bu denge, bugün iş hayamda da bana esneklik, empati ve çok kültürlü bir bakış açısı kazandırıyor.
Havacılık sektörüne ne zaman başladınız?
Üniversiteyi bitirir bitirmez dünyanın en önde gelen havayolu şirketinde kariyerime başladım. İlk olarak finans bölümünde görev aldım, ardından pazarlama, PR, e-ticaret derken günümüzde teknolojinin ön plana çıkmasıyla dijital pazarlama alanında oldukça uzmanlaştım. Çocukluğumdan beri uçaklara ve apronun dinamizmine duyduğum hayranlık, bu yolculuk boyunca bana hep ilham kaynağı oldu. Bugün geriye dönüp baktığımda; zorluklarla, yoğun tempoyla ve bir o kadar da değerli tecrübelerle dolu bir serüvenin beni buraya getirdiğini görüyorum. Bu süreç bana, bir kadın olarak neleri başarabileceğimi göstermenin gururunu yaşatı yor. Elbette bu yolculukta bana ilham veren ve değer katan birçok insan oldu; onların katkısı da bugün olduğum yerde büyük pay sahibi. 13 yılı aşkın
süredir aynı tutkuyla havacılık sektöründe çalışmaya devam ediyor, her geçen gün bu tutkuyu daha ileri taşımaya gayret ediyorum.
Sektörde hangi şirketlerde çalıştınız?
Kariyerime direkt olarak dünyanın en prestijli markalarından biri olan Singapur Hava Yolları’nda başladığım için kendimi her zaman şanslı hissettim. Burada uzun yıllardır farklı alanlarda deneyim kazanma fırsatım oldu. Bunun yanında, kısa bir süre de olsa Fransa kökenli büyük bir medya ajansında görev yaptım. Bu deneyim bana, ajans tarafında bir markaya bütçe dahilinde nasıl mükemmel sonuçlar üreten medya planları hazırlanabileceğini görme imkânı sağladı. Böylece hem marka tarafını hem de ajans tarafını deneyimleyerek, pazarlamaya çok yönlü bir bakış açısı kazanmış oldum. Bu benim için eşsiz ve ufuk açıcı bir tecrübeydi.
İlk defa uçağa ne zaman bindiniz?
İlk kez 9-10 yaşlarındayken uçağa bindim. O yolculuk Hatay’a olmuştu. Ülkemizin en özel şehirlerinden biri olan Hatay, tarihiyle, insanlarının sıcaklığıyla ve kültürel zenginliğiyle ha zamda çok ayrı bir yer edindi. İlk uçak deneyimimle böylesine güçlü bir şehrin birleşmesi, benim için gerçekten unutulmaz bir hatıra oldu. Bugün bile o yolculuğu düşündüğümde, havacılığa olan ilgimin ve hayallerimin temellerinin o yıllarda atıldığını hissediyorum.
Havacılık sektöründe ilginç bir anınız var mı?
Asla unutamayacağım bir anım 6 Ocak gününe ait. Uçağımız acil inişle başka bir meydana yönlendirildi. Yolcularımızın güvenliğini ve rahatlığını sağlamak için farklı istasyonlardan ekip arkadaşlarımız bölgeye hareket ettik. Atatürk Havalimanı’na en yakın olan ben olduğum için, bir anda “Pasaportunu al, ilgili ülkeye gidiyorsun” dendi. Yanıma da yolcularımızın ülkeye giriş vizelerini karşılamak için yüksek miktarda para verildi. O an, genel müdürümün “Natali, sakın yerinden kalkma, uyuyakalma” diye seslenişi hâlâ kulağımda. Uçak iniş yaptığında, koca terminalin geliş kısmında ismimin durmaksızın anons edilmesi ise ayrı bir
heyecandı. Elbette bu süreçte, tüm otoritelerin imzaları alınarak ve kurallara harfiyen uyularak hareket edildi. Havacılık sektörü, büyük dikkat ve disiplin gerektiren bir alan. Görevimi gönül rahatlığıyla tamamlayıp hissettiğim rahatlamayı tarif etmem mümkün değil. Küçük gibi görünen ama sorumluluğu yüksek olan bu görev, bana hem sektörün dinamiklerini hem de ekip çalışmasının önemini gösteren unutulmaz bir tecrübe oldu. Daha niceleri, buraya yazamayacağım kadar çok
deneyimim oldu.
Havacılığın geleceğinde neler görmek istersiniz?
Havacılığın geleceğinde en çok görmek istediğim şey, teknolojinin sunduğu imkânlarla daha sürdürülebilir, daha erişilebilir ve daha kişiselleştirilmiş bir seyahat deneyimi. Özellikle çevreye duyarlı yakıt kullanımı, karbon emisyonlarını azaltacak teknolojiler ve yeşil havacılık uygulamaları sektörün geleceğinde çok kritik bir rol oynayacak. Bu alanda şimdiden çoğu çalışmaların başlamış olması da ayrıca heyecan verici. Bunun yanında dijitalleşmenin getirdiği hız ve kolaylığın, yolculara daha fazla değer katacak şekilde kullanılması gerektiğine inanıyorum. Yapay zekâ, veri analitiği ve kişiselleştirilmiş hizmetler sayesinde yolcular sadece bir uçuş satın almayacak; uçuş öncesinden iniş sonrasına kadar uçtan uca bir deneyim yaşayacak.
Bir diğer görmek istediğim şey ise uçuş sürelerinin daha da kısalması. Yeni nesil teknolojiler ve havacılığın bilimle birleşen yenilikleri sayesinde, uzak mesafelerin çok daha kısa sürede kat edilebilmesi insan hayatında büyük bir dönüşüm yaratacaktır. Benim için havacılığın geleceği yalnızca ulaşım değil; sürdürülebilir, ilham veren ve zamanı daha verimli kılan bir deneyim olmalı. Gelecekte gökyüzü, sadece mesafeleri değil; zamanı da kısaltan bir yolculuk alanı olacak.
Sizi en iyi temsil eden lider kadın anınız var mı?
Bence liderlik bazen en beklenmedik anlarda ortaya çıkar. Benim için de kariyer yolculuğum boyunca pek çok kez öyle anlar oldu. Zor durumlarda hızlı aksiyon almak, sakin kalmak ve etrafımdaki insanlara yol gösterebilmek bana gerçek liderliğin unvanlardan çok, karakterle ilgili olduğunu gösterdi. Bir hayata dokunup onun için doğru kararı verebilmek ve bunu bir kadın olarak gururla taşıyabilmek, benim için liderliğin en değerli tarafı. Bu duruşumun karşılığını görmek de benim için çok anlamlıydı. Singapur Hava Yolları CEO’su’ndan ‘CEO Marketing Warrior Award’ Avrupa Bölge Başkanından ‘Regional Vice President Europe Service
Excellence Awards’ gibi ödüllendirilmem, sadece bir başarının değil; cesaretimin, kararlılığımın ve aksiyon alma becerimin de tescili oldu.
Dünyada takdir edilecek çok isim var, ancak ben tek bir figürden değil, çevremdeki pek çok kişiden farklı yönleriyle ilham alan biriyim. Dolayısıyla beni en iyi temsil eden lider kadın anım, tek bir olay değil; hayamın her alanında gösterdiğim güçlü karakter, aldığım sorumluluklar ve cesaretle ilerlediğim bu yolculuğun bütünüdür.