Aviationext olarak çok zorlu süreçlerden geçtik. Prof. Dr. Rabia Gönül Sezer Yamanel’e ulaşamayız dedik. Bir şekilde ulaştık. Ama yine kafamızda soru işaretlerimiz vardı. Neden mi? Çok yoğun bir kadın havacı. Sürekli üretiyor ve yetiştiriyor. Ekip arkadaşlarımızla düşündük. ” Yok ya bize cevap vermez” dedik. Onu takip ettik. Ekip arkadaşlarım,” Havada uçuyor, hastane de çocukları iyileştiriyor. Çok yoğun!” gibi cümleler kurdular. O kadar önemli bir kadın havacı ki, ulaşamayız diye kara kara düşündük. Ama o bize öyle bir geldi ki, gönlümüzün merkezinde taht kurdu.
Konuyu uzatmadan sözü Prof. Dr. Rabia Gönül Sezer Yamanel’e bırakalım. Hocamızın adı çok uzun değil mi? İcraatları da o kadar uzun merak etmeyin.
İşte Rabia hocamıza sorularımız:
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Rabia Gönül Sezer Yamanel. Çocuk Doktoruyum, genel pediatri profesörüyüm, İstanbul’da eğitim görevlisi olarak devlet üniversitesinde çalışıyorum. Amatör ve sportif havacılığa ilgim Sivrihisar Havacılık Merkezi aracılığı ile başladı.2017 yılında Ultralight Pilot Lisansımı aldım. Şu an hem aktif olarak hekimlik çalışma hayatım devam ederken, hem de hobi olarak uçuşlar yapıyorum.
Nerede, ne zaman doğdunuz ve aile yaşantınızı anlatır mısınız?
1976 yılında Nizip’te doğdum. Sonrasında eğitim hayatım hep İstanbul’da geçti. Kadıköy Anadolu Lisesi (1994) ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni (2000) bitirdikten sonra tıpta uzmanlık eğitimimi de İstanbul’da tamamladım. Halen İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyorum. Evliyim.
Havacılık sektörüne ne zaman giriş yaptınız?
Aslında havacılık benim için çocukluk hayali değildi. Sivrihisar Havacılık Merkezi’nin kurulması ile 2015 yılından itibaren orada yapılan etkinliklere Hekim olarak katılmaya başladım. Ufak yaralanmalar, güneş çarpması, ağrı..vb şikayetlerde ilk müdahale ve ilk yardım için alanda bulundum. Etkinlikleri seyrederken, ilerleyen yıllarda oradaki pilotlar ile tanışma imkanım oldu ve farklı hava araçlarını gördüm. 2016 yılında Pilotlar günü etkinliğinde Eğitmen Pilot hocamız Fevzi Ak hoca tanıtım uçuşları yapmaktaydı ve bana da ‘gel uçalım’ demesi ile ilk defa bir ultralight tipi uçak ile uçtum ve sonrasında ‘bende bunu yapmalıyım’ dedim. 2017 yılında lisansımı aldım ve uçuşlarımın sürdürülebilir olabilmesi için uçak sahibi oldum.
Uçağa ilk defa hem yolcu hem de pilot olarak ne zaman bindiniz?
Yolcu olarak ilk uçuşum oldukça küçük yaşlardaydı, Babamın dil eğitimi nedeniyle Almanya’da yaşadığımız bir süre olmuş, hatırlamasam da bebek sayılacak yaşta ilk uçuş tecrübemi yaşamışım. Gezmeyi sevdiğimden tarifeli uçaklarla yurt içi ve yurt dışında sayısız uçuş yapmışımdır.
Pilot lisansımı almam 2017 yılında Sivrihisar Havacılık Merkezinde oldu. Ultralight Pilot Lisansı eğitimimiz hava durumuna bağlı olarak yaklaşık 6 ay sürdü ve sonrasında ilk solo uçuşum gerçekleşti.
Pilot olarak ise ilk defa kumanda başına geçtiğim anı asla unutmam. Gökyüzünde kontrol sende olduğunda hissedilen o özgürlük duygusu tarif edilemez bir şey.
Hangi hava araçlarıyla uçuş yaptınız?
UPL eğitimi aldığımdan eğitimim Bristell marka ultralight uçak ile oldu. Sonrasında Tecnam P-92 Echo de luxe 2009 model uçağım ile kendi uçuşlarıma devam ediyorum.
MSÖ Hava ve Uzay Müzesi kapsamında bulunan çok farklı tarihi uçak ve helikopter görme ve bazıları ile uçma fırsatım oldu. Örneğin, 1967 BELL UH-1H “HUEY”, 1944 North American P-51d Mustang “Ferocious Frankie” ile uçmak muhteşem bir deneyimdi.
Havacılık sektöründeki en ilginç anınız hangisi?
İlginç olmasa da benim için unutulmaz olan an, ilk yalnız uçuş yaptığım gün ve ıslanma seremonisi. O unutulmaz heyecanı ve özgürlük hissini başka hiçbir şeyde bulmak mümkün değil.
Kurucu üyesi olduğunuz Havacı Kadınlar Derneği’nden bahseder misiniz?
2024 yılında Havacı Kadınlar Derneği’ni kurduk. “Ey kahraman Türk Kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Ulu Önder Atatürk’ün bu ifadesine istinaden kurulan derneğimizin asli vazifesi “Türk Kadını’nın” havacılık kültürünü arttırmaktır. Havacılığa merak duyan bütün kadınlarımıza yardımcı olmak ve kadın uçucu sayısını mümkün olduğu kadar fazlalaştırmak amacıyla dernek tüzüğümüzü hazırladık. Bu yolda cinsiyet ayırımı olmaksızın derneğimizin kapısı herkese açıktır.
Yönümüz, Atatürk’ümüzün Türk Kadını için işaret ettiği yer, yani asumandır.
Havacılık kültürünü yaymak, kadınların varlığını görünür kılmak, yeni nesil kız çocuklarına ilham vermek istedik. Web adresimiz: https://www.havacikadinlar.org/ ve instagram sosyal medya hesabımızdan güncel etkinliklerimizi takip edebilirsiniz.
Havacılığın geleceğinde görmek istediğiniz şeyler neler?
Ben daha çok kadının kokpitte, teknik ekiplerde, kulede ve karar verici pozisyonlarda yer aldığı bir havacılık dünyası hayal ediyorum. Türkiye’de havacılığın hem teknik hem de insani yönünün güçlenmesini istiyorum. Ülkemizde yaşanan deprem, yangın gibi afetlerde havacılık ile yapılabilecek destek ve çözümlerin kolaylıkla rutin olarak hayata geçirilmesini istiyorum.
Sportif havacılık için, Türkiye’de prosedür ve resmi işlerin kolaylaştırıcı ve destekleyici olduğu, her şehirde bolca iniş, konaklama, hangarlama yapılabilecek sportif merkezlerin olduğu, bunun bir lüks olarak algılanmadığı, havacılığın günlük hayatımıza dahil bir hobi olabilmesini hayal ediyorum.
Dünyada ve Türkiye’de hangi havacı kadını rol model olarak görüyorsunuz?
Türkiye havacılık tarihinde Sabiha Gökçen her zaman ilham aldığım bir figür. Cesareti, zamanının çok ötesinde olması ve sınır tanımayan duruşu bana hep yol gösterdi.
Güncel zamanımızda da disiplin ve çalışma aşkı ile her zaman sistem ve prensibin canlı örneği olarak gördüğüm Akrobasi pilotu Semin Öztürk Şener’i takdirle izliyorum.
