İsrail-İran savaşı, Boeing’in B787-8 Dreamliner kazası, KAAN’ın gözde olacağı bir Paris Airshow…
İşte hikaye böyle başlıyor değerli okurlarım…
O kadar çok konu var ki, konuya ne taraftan başlasam bilemedim. Çok detaya girmenin faydası olmadığı da aşikar.
2019’du. Paris’teydik. O dönemler Türk Havacılık ve Uzay Sanayi TUSAŞ’ın başında Temel Kotil vardı. Şu an KAAN’la onu anıyor muyuz? Hayır! Peki Neden?
Temel Kotil, Türk Hava Yolları’nda ekiplerin en sevdiği yöneticiydi. Genel müdür olarak “Ekipler Bilal Ekşi’yi çok seviyor” diyor muyuz? Bugüne kadar duymadık.
Temel Bey’in KAAN’da çok emeği var, THY’nin buralara gelmesinde de. COVİD-19 döneminde ölümden döndü. Çok rahatsızlandı. Ama ülkeye katkıları onu ayakta tuttu. Bir ‘Efsane’ olması dileğiyle.
2019’da Paris Airshow’a davet edilmiştik. Paris Charles De Gaulle’e indim. Tripotum gelmemişti. Türkiye için bu anı ekranlara getirecek 2-3 kişiden biriydim. THY’nin Paris havalimanındaki kayıp eşya bölümüne gittim. Rus bir çalışan görevli vardı. O kadar içten söyledi ki, “Senin eşyanı oteline göndereceğim” diye. İnandım! Ama otele varıp ertesi gün için hazırlık yaparken “Ya gelmezse!” diye düşünmedim değil. Akşam gerçekten otele geldi malzemem.
Ertesi gün Paris Airshow başladı. Sabah erkenden gittim, her zaman olduğu gibi. (Ya bir şey kaçırırsam korkusu) Emmanuel Macron’un fuarı açtığı zamanda biz KAAN’ın tanıtımını yaptık. Bizim tanıtımımız çok yanlış bir zamanda yapıldı diye düşündüm o zaman.
O zaman bizi fazla umursamadılar ama o gün Macron’un tanıttığı insansız savaş uçağının adını bile hala duymadık.
On gün yanlış zamanda tanıtım yaptık diye düşünmüştüm. Ama şimdi anlıyorum ki, doğru zamanda yapmışız…
YORUMLAR