Ne kadar uçarsanız uçun, evde bavulu hazırlarken başlayıp, uçağın kapısından geçen süreçle ilgili kafanızda oluşan soruların yarattığı strese “Uçuş stresi” diyorum. Gelin bu süreci beraber yaşayalım:
Süreç daha evde bavulunuzu hazırlarken başlıyor. Sonrasında Hangi kıyafetleri alacağım? Hava nasıl olacak? Pasaportum ve kimliğim yanımda mı? Uçağı kaçırır mıyım? diye zincirleme şekilde devam ediyor.
Havalimanı Ulaşım: Arabamla gitsem nereye park edeceğim, otopark ücreti ne olacak? Metro ile gitseniz bavullarla in-çık ve bağlantılardaki yürüyüş mesafesi sorunu yaşanabiliyor. Taksi ile gitseniz ve İstanbul’da yaşıyorsanız, taksiye binmek rollercoster’a binmek gibi…
Havalimanına geldiniz; hangi kapıda güvenlik yoğunluğu daha azdır?
Check-in işlemlerini nerede yaptıracaksınız, hava tarafı geçiş güvenlik yoğunluğu nasıl? Çantamda uçağa alınması yasak bir şey var mı? Metal dedektörden geçerken cihaz sinyal verecek mi?
Pasaport sırasında ne kadar bekleyeceğim? Alışveriş için ya da bir şeyler yemek-içmek için zaman kalacak mı?
Kapım kaç numara? Nerede? Kapıya varmam ne kadar sürer? Gecikme var mı? Boarding başladı mı?
Gördüğünüz gibi uçağa binene kadar bir sürü soru kafanızda yanıp sönerken, ister istemez bir stress oluşuyor.
Havalimanına (zamanınız varsa) istenenden daha erken gitmeniz bu stresi azaltmanıza yardımcı olabilir. Özellikle daha önce uçmadığınız havalimanlarında. Kapı değişikliği, boarding başlama zamanı, gecikmenin öne alınması gibi durumları takip etmek için devamlı olarak uçuş bilgi ekranlarını takip edin.
Havalimanları ise bu konunda “baştan-sona müsteri” deneyimi sunabilirler: Size gönderecekleri push notification’lar ile evden başlayarak sizi havalimanına geliş yol durumundan tutun, terminalin hangi kapısında yoğunluk daha az, check-ininizi nerede yaptıracaksınız, güvenlik ve pasaport bekleme süreleri, bulunduğunuz yerden uçağa biniş kapısına varış süresi, uçağınızda gecikme var mı vb pek çok bilgiyi size anında bildirerek uçuş stresini mimimuma indirebilir hatta geçtiğiniz yerdeki yeme-içme alanları, duty free, alışveris noktaları ve diğer servislerle ilgili bilgilendirme yaparak bizim havacılık dışı dediğimiz servislere yönlendirebilirler.
Bunun için gerekli teknoloji geliştirilmiş durumda. Passenger Flow Management (Yolcu Akış Yönetimi) bu sistemlerden bir tanesi. Sensörlerle istediğiniz alandaki yoğunluğu algılayarak, düzenli olarak operasyon birimlerine bilgi vererek, gerekli tedbirlerin zamanında alınmasını sağlayan bir sistem. Sistem üreticileri genel yolcu akışını takip edip, gelecek zaman diliminde olası yoğunluk haritasını da tahmin edecek şekilde yazılımları güncelliyorlar.
Havalimanları artık birer iş merkezi konuma geldiler. Yolcular bilet alırken ilk olarak bilet fiyatlarına bakarken, eğer bilet fiyatları birbirine yakın ise ikinci olarak aktarma yapacakları havalimanlarındaki servis kalitesine ve çeşitliliğine bakıyorlar. Yolcular daha fazla uçtukları ve daha fazla havalimanı deneyimledikleri için artık geleneksel havalimanı deneyimi yerini yolcuyu dinleyen, onların isteklerini anlayıp, hizmetlerini buna göre ayarlayan yolcu deneyimi yönetimi anlayışına geçti.
Uçuş stresinizin hiç olmadığı uçuş deneyimleri dilerim…



YORUMLAR