Ana Sayfa Arama Galeri Video
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Reklam
Reklam
Alp Er Tunga Ersoy
Alp Er Tunga Ersoy

İyiler Ne Kadar Darbe Alsa Da Daima Kazanır!

Hayat zor; kolay olmayacak. Elbette güzel, eğlenceli ve mutlu günleriniz olacak, ama beklemediğiniz bir anda en yakınınızdan bile darbe yiyebilirsiniz. Zor günlere hazır olun ve asla yılmayın, pes etmeyin, moralinizi bozmayın. Mücadeleye devam edin. Bir söz vardır: İyiler mutlaka kazanır. Gerçekten de kazanırsınız. Belki bazı darbeler alırsınız ama sonunda siz kazanırsınız. Kötü niyetli, art niyetli, arkadan iş çeviren, hak yiyen insanlar bir gün mutlaka tökezleyecektir.

Ne istediğinize karar verin

Her insanın iyi olduğu konular vardır. Siz hangi konuda iyisiniz? İnsan ilişkileri, rakamlar, raporlama, yönetme, öğretme… Ve en önemlisi, ne kadar hırslısınız? Hep daha fazlasını mı istiyorsunuz? Yoksa “Ben böyle iyiyim, çok fazla işe karışmayayım” mı diyorsunuz? Bu sorular, kariyer seçimlerinizde çok önemli. Sizi en iyi siz tanıyabilirsiniz. Eğer insan ilişkileriniz iyiyse, doğrudan yolcu ya da müşteriyle bağlantılı işler size uygun olabilir. Rakamları ve raporlamayı seviyorsanız finans ya da back office görevleri daha iyi olabilir. Yönetim becerilerinize güveniyorsanız, “Stresi ve baskıyı kaldırırım” diyorsanız, daha yukarılara hedef koymalısınız. Mutsuz olduğunuz bir yerde verimli ve başarılı olamazsınız; sadece günü geçirirsiniz.

Basamakları teker teker çıkın

Herkes hemen terfi almak, yükselmek ister. Ancak yönetici olduğunuzda, size bağlı çalışanlar sizin kararlarınıza güvenmek ister. Karar verebilmek için de işin temelini, amacını ve yapılanın sonucunu bilmeniz gerekir. Aksi takdirde karar alamazsınız. Kararsızlık, kötü karar almaktan bile daha kötüdür ve daha fazla zarar doğurabilir. Güven ve saygı, davranışlarınızla, nezaketiniz ve samimiyetinizle kazanılır. Pozisyon ve unvan kullanarak kazanılan saygı, gerçek saygı değildir. Kendinizi kandırırsınız. Bu yüzden işinizi iyi yapın, doğru yapın ve insanlara iyi davranın.

Şirket–çalışan ilişkisi geçicidir

“Biz bir aileyiz.” En büyük yalan ve klişedir. Şirketinizle bir iş sözleşmesi imzaladınız. Bu bir anlaşmadır. İşe girerken aileye giriş anlaşması değil, işe giriş anlaşması yaparsınız. Elbette şirketinizi sevebilir, sahiplenebilir ve “Bu şirket sayesinde bunları yapabiliyorum” diyebilirsiniz. “Arkadaşlık ortamı çok güzel, kendimi evimde gibi hissediyorum” da diyebilirsiniz. Ancak sonuçta bu bir iş anlaşmasıdır. Siz şirketin sizden istediği görevleri yerine getireceksiniz, şirket de bunun karşılığında size maaş ve varsa ek haklarınızı verecektir. Bunu neden söylüyorum? Şunu unutmayın: Pozisyonunuz ne olursa olsun, geçmişte ne kadar başarılı işler yapmış olursanız olun, siz geçicisiniz; şirket kalıcıdır. Zamanı gelince siz gideceksiniz ve kimse arkanızdan ağlamayacaktır. Çalıştığınız sürece aldığınızın karşılığını tam olarak verin ama bunun bir anlaşma olduğunu unutmayın.

Karar almaktan korkmayın

Karar almaktan korkmayın, kararsız kalmayın. Görüş alın, başkalarını dinleyin ama içinizdeki sesi de duyun. Pek çok kişi risk almak istemez, hep güvenli limanda kalmak ister. Bu yüzden size “Bu olmaz, yapılmaz” diyenler ya da yapılmaması için çeşitli bahaneler üretenler olacaktır. Eğer kararınızın doğru olduğuna inanıyorsanız ve risk değerlendirmesinde sorun görmüyorsanız, devam edin. 14 yaşımdan beri kararlarımı kendim alıyorum. Elbette yanlış kararlarım oldu. Üzülmek yerine, onlardan ders çıkardım.

Dürüst olun

İnsana ait pek çok özellik sayabiliriz. Her insanda bunlardan az ya da çok vardır. Ama iş hayatında benim için en önemlisi dürüstlüktür. Dürüstlük güveni getirir, güven size olan inancı artırır ve şirketler, yöneticiler güvendikleri kişilerle çalışmak ister. Güvendikleri kişilere daha çok destek olurlar.

Kendi değerinizi bilin

Hayatınızın başrolünde siz varsınız, diğer herkes figüran. Bizler de başkalarının hayatında figüranız ama kendi hayatımıza odaklanmalıyız. Kendinizin ve yaptıklarınızın değerini bilin ve değer görmediğiniz yerde durmayın.

Bu hayatta sizi en çok insanlar yoracak ve üzecek

Konuşmamda hep “şirket” dedim ama aslında o şirketlere hayat verenler insanlardır. Yoksa şirket sadece kâğıt üzerinde var olan bir şeydir. İnsanlar, sizin hayatınızı mutlu ya da mutsuz eden unsurlardır. Negatif kim varsa uzak durun. Enerjinizi tüketirler. Buna müsaade etmeyin. O ortamdan uzaklaşın. En iyi arkadaşınız olsa bile… Enerjinizi yükselten kişilerle yakın durun.

İş ve özel hayatı dengeleyin

Ne sadece işe odaklı olun ne de “Ailemle daha çok zaman geçireceğim” diyerek işi savsaklayın. Artık şirketler performansa bakıyor. Küçük ya da büyük tüm şirketler bunu yapıyor. Performansınıza göre değerlendiriliyorsunuz. Denge, performansınızın güçlü olmasına katkı sağlar. Fazla iş odaklı olunca verim düşer, yorulursunuz ve hata yapma riskiniz artar.

Her şeyi herkesle paylaşmayın

Sizin fikirlerinizi kendilerininmiş gibi lanse edenler olacaktır. Kimi sizi kıskanacak, önünüze engel koymaya çalışacaktır. O fikri kendi adıyla hayata geçirmek isteyeceklerdir. Bunları başka yerlerde anlatacaklardır. Konu, fikir, düşünce netlik kazanmadan paylaşmayın. Doğru yerde, doğru zamanda kelimelere dökün ki herkes o fikrin sizden çıktığını bilsin.

Bilginizi paylaşın

Bilgi paylaşıldıkça çoğalır, gelişir ve daha büyük bir değere dönüşür. Paylaşılmayan bilgi ise sadece bir sır olarak kalır ve başkalarına fayda sağlayamaz. Bilgiye sahip olmak önemlidir; ama onu paylaşmak ve yaymak çok daha anlamlıdır. Yanınızda çalışanlara ve sizden sonra gelenlere bilgi ve tecrübenizi aktarın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER



Aviationext haber içerikleri (fotoğraf, yazı, video) kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, içeriklerin tamamı kullanılamaz. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.